Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Ahmed Şemseddin Karahisâri῾nin, Afyon῾da doğduğu imzalarından anlaşılmaktadır. Yazılarına attığı imzalarında Esedullâhi Kirmâni῾nin talebesi olduğunu kaydetmiştir. Esedullâhi Kirmâni, Yakut ekolüne bağlı bir hattattır.
Karahisâri, Şeyh Hamdullah῾ın yazı talebelerinden İshak Cemâleddin Halveti῾ye intisap ederek tasavvuf yoluna da girmiştir. Kaynaklarda uzun boylu, zayıf yapılı ve temiz giyimli, nur yüzlü, Arapça ve Farsça῾ya vâkıf, üç dille şiir söyleyebilecek kadar kültürlü bir zat olduğundan bahsedilir.
Çocuğu olmadığından, yazı talebesi ve kendinden sonra yolunu devam ettiren Hasan Çelebi῾yi evlatlık almıştır. H. 963/1556 yılında doksan yaşları civarında vefat etmiş, Sütlüce῾de İshak Cemâleddin Halvetî῾nin yanına gömülmüştür.1
Şeyh Hamdullah῾tan sonra Kanuni döneminde hattat Karahisâri tarafından Yakut ekolüne dönüş görülmüştür. Karahisâri, aklâm-ı sitte῾de Yakut ekolüne yeni bir güzellik kazandırmıştır. Fakat gelişen Şeyh ekolü karşısında tutunamayarak kendisinden bir nesil sonra terkedilmiştir.
Karahisâri῾nin özellikle celî sülüste terkip kabiliyeti vardır. Şeyh Hamdullah῾da harf mükemmeliyeti yanında Karahisâri῾deki terkip mükemmeliyeti de olsaydı, Râkım῾la yakalanan gelişme daha erken olabilirdi. Karahisari, celî yazıda istif ve terkip bakımından Şeyh Hamdullah῾tan ileridir.2
Karahisari῾nin müze, kütüphane ve özel koleksiyonlarda eserleri mevcuttur. Kaynaklara göre Süleymaniye Camii kubbe yazısı ve külliyenin mutfak yazısı Karahisâri῾nindir. Fakat Süleymaniye kubbe yazısı Fossati῾nin XIX. asırdaki restorasyonunda hattat Abdulfettah Efendi tarafından, Rakım üslûbunda yeniden yazılmıştır.3
İstanbul Türk- İslâm Eserleri Müzesi῾nde bulunan bir En῾am῾daki müselsel besmele ve kufi kompozisyon Karahisari῾nin sanattaki farklı konumuna işaret etmektedir. Özellikle müselsel besmeledeki duruş güzelliğiyle birlikte harflerdeki metin tavırlar dikkat çekmektedir.4 Topkapı Sarayı Kütüphanesi Hırka-i Saadet Dairesi῾nde 5 numarada kayıtlı büyük boy Mushaf onun sanatını aksettiren önemli bir şaheserdir.5 Kaynaklarda, Sinan Türbesi yazıları Karahisârî῾ye atfedilirse de tarih olarak mümkün değildir. Zira Sinan, Karahisârî῾den 32 yıl sonra vefat etmiştir. Keza, Piyale Paşa Camii kapıları dışındaki yazıların da Karahisârî῾ye ait olması mümkün değildir. Zira, bu cami hattatın vefatından 21 yıl sonra yapılmıştır.
Talebeleri arasında Hasan Çelebi (ö. 1594῾ten sonra), Ferhad Paşa (ö. 1574) ve Derviş Mehmed (ö. 1591) sayılabilir.
Dipnotlar
- Ahmed Karahisârînin hayatıyla ilgili daha geniş bilgi için bkz. Menâkıb-ı
Hünerverân, 25; Nefeszâde, 59-60; Suyolcuzâde, 9-10; Habib, Hat ve Hattâtân,
84-86; A. Süheyl ÜNVER, Hattat Ahmet Karahisâri, İstanbul, 1964, 13 s.+ 7
- Ali ALPARSLAN. Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları, 1999, s. 56.
- Süleymaniye Camii yazıları için bkz. M. Uğur Derman, "Süleymaniye
Camii῾nde Hat Sanatı", Mimarî Mirasın Bugünü, İstanbul, 1RC1CA, 1996, S.
303-305.
- Karahisari῾nin bu eseri için bkz. Alparslan, Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, 56;
aynı eserde (s. 56) Karahisari῾nin sanatı için yazılan şu satırlar dikkat
çekicidir:"... Ahmed Karahisârî, aklâm-ı sitte῾de Yâkut-ı Musta῾sımî ekolünü,
İstanbul῾da yeniden, fakat ondan kat kat güzel bir noktaya ulaştırarak
yaşatan ve onu lâyıkıyla temsil eden büyük bir sanatkardır. Bu yüzden,
onun sanatını temsil ettiği ekolün estetik anlayışı içinde mütâlâa etmek
îcâb eder. Sülüs yazılarında ciddî ve azametli; muhakkak yazılarında da
âbidevî bir duruş ve görünüş sezilir. Hattâ sülüs ve celî yazıda istif ve
terkip bakımından Şeyh Hamdullah῾tan ileridedir.
- Bu Kur῾an῾ın Kültür Bakanlığı tarafından 2000 ve 2003 yılı olmak üzere iki
defa tıpkıbasımı yapılmıştır.
Kaynak: Hat Sanatı, Tarih Malzeme ve Örnekler, Dr. Süleyman Berk, İSMEK Yayını