Selçuklular῾da mimarî eserlerde celî sülüs ve kûfî kullanılmakla birlikte celî sülüs daha çok tercih edildi. Celî sülüs hem yalın hem de zemini süslü olarak, kufiler ise tezyinî olarak kullanılmıştır. Bu dönemdeki yazıların ortak özelliği harflerin cılız, dik harflerin yukarıdan aşağı doğru incelmesidir. Ayrıca, yazıda kalem hareketlerinin özelliklerini görmek mümkün değildir.
Horasan Selçukluları devrinde yapılıp bünye değişikliği geçirmeden zamanımıza kadar gelen camilerden, Zavare Mescid-i Cuması῾nda (m. 1136) bulunan kuşak şeklinde kûfî yazının zemini kıvrık dallı motiflerle süslenmiştir.1 Aynı dönemden Ardistan Mescid-i Cuması῾nda (m. 1160) kubbeye geçiş bölgesinde ve mihrapta zemini kıvrık dallı motiflerle süslü celî sülüs örneklerini görmek mümkündür. Burada celî sülüs satır esasına göre yazılmıştır.2
Anadolu Selçukluları döneminde mimarî eserlerde kûfî, muhakkak ve celî sülüs yazı kullanılmıştır. Bu dönem eserlerinden yazılarıyla dikkat çeken Divriği Ulu Camii (m. 1129) portalinde zemini süslü celî sülüs kullanılmıştır. Burada dik harfler oldukça uzun ve harfler küttür. Miladî 1253 yılında I. Alaaddin Keykubad῾ın kızı Hond Hatun tarafından inşa olunan Erzurum Çifte Minareli Medresesi yazıları da celî sülüs ile olup zemininde kıvrık dallı motifler bulunmaktadır. Yazılar o dönemin özelliğini aksettirmektedir. Anadolu Selçukluları döneminden Konya Sırçalı Medrese (m. 1242), yine aynı dönemden Divriği Sitti Melik Türbesi (m. 1195) portali, Divriği Ulu Camii (m. 1229) inşâ kitabesi yazılarında celî sülüs zemini kıvrım dallı rûmî ve geometrik desenlerle süslüdür. Aksaray Sultan Hanı portali (m. 1229), Konya İnce Minareli Medrese (m. 1258) portali ve Konya Karatay Medresesi (m. 1251- 1252) yazıları örgülü kûfî ve ma῾kılî yazı kullanılmıştır. Kubbe kasnağında kullanılan kûfî, o zamana kadar görülen yazılardan farklılık göstermektedir. Tercan, Mama Hatun Kümbeti, Selçuklular῾ın bir kolu olan Saltuklular῾dan kalma abidevî bir eserdir. Burada kûfî ve celî sülüs yazı kullanılmış, celî sülüs yazı zemininde kıvrım dallı motifler yer almıştır. Kitabelerdeki celî sülüs harfleri yayvan olup, dik harfler yukarıdan aşağı doğru incelmektedir.3
Bu dönem celî sülüsünün ortak özelliği, harflerin çok basit ve küt, dik harflerin yukarıdan aşağı doğru incelmesidir. Yazılarda Osmanlı döneminde göreceğimiz estetik, kalem hareketlerinin hakkı ve özellikleri, istifte harflerin birbirini kucaklaması gibi güzellikleri görmemiz mümkün değildir. Bu dönemde yazılan kûfî yazılar celî sülüse göre daha başarılı sayılabilir.4
Orta Asya῾da Hâkim Tirmizî Türbesi῾nde bulunan celî yazılar çok başarılı, istif ve harfler mükemmeldir. Dik harfler dengeli bir şekilde dağıtılmış diğer harflerin dağılımında da çok başarılı olunmuştur. XIV. yüzyıla ait olan bu mezarın yazılarındaki başarı Osmanlı῾da ancak XVI. yüzyılda yakalanabilmiştir.
Semerkand, Bibi Hanım Camii῾nin gerek çini üzeri gerek taş üzerine mahkûk celî yazılarının harfleri tenasüp olarak oldukça başarılı ve canlıdırlar. XV. yüzyıl başlarına ait olan bu yazılarda, istifteki çizgi uyumu zamanına göre dikkat çekici seviyededir.
Kûfî yazının mimarî eserlerde kullanımı Anadolu Selçukluları῾na kadar devam etmiş, Osmanlı῾da Fatih devrine kadar da zaman zaman süs unsuru olarak kullanılmış, Fatih devrinden sonra kufi yazı bu alanda yerini tamamen celî sülüse terk etmiştir.5
- Suut Kemal YETKİN, İslam Mimarisi, Ankara, Ankara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi, Türk ve İslâm Sanatları Tarihi Enstitüsü Yayınlan: 2, Ankara, 1959, s. 144.
- YETKÄ°N, a. g. e., 146-147.
- YETKÄ°N, a. g. e., 212.
- Bazı müellifler, bu dönemdeki celî sülüslere "neshi" adını vermişlerdir ki, bu isimlendirme yanlıştır. Zira bu yazıların üslup ve kaide açısından böyle isimlendirilmesi mümkün değildir. Bkz. A. Survey of Persian Art, London, 1939, s. 1770-1774; Semra ÖGEL, Anadolu Selçuklulan῾nın Taş Tezyinatı, Ankara, Türk Tarih Kurumu, 1987, s. 89-90.
- Alparslan, Beşerî Bilimler Dergisi, 2-3.
Kaynak: Hat Sanatı, Tarih Malzeme ve Örnekler, Dr. Süleyman Berk, İSMEK Yayını