Kalem Güzeli - Türk Hat Sanatı - www.kalemguzeli.org
Kalem Güzeli - Türk Hat Sanatý. www.kalemguzeli.org
 Kalem Güzeli - www.kalemguzeli.org - Türk Hat Sanatı - Hattat Abdullah Gün

Hattat Abdullah Gün

  • Abdullah Gün ile Mülâkat - Ali Ä°mran Durman

  • Abdullah Gün ile Mülâkat - Ali Ä°mran Durman

    Günümüzde Türk İslâm sanatlarından Hüsn-i Hat῾ta büyük bir ilgi gözleniyor. Türkiye῾nin bir çok yerinde kurslar açılıyor ve öğrenciler hocalardan hat dersi alıyorlar. İstanbul῾da yıllardan beri talebe yetiştiren değerli hattatlardan biri de Abdullah Gün. Biz de kıymetli sanatkârımız Abdullah Gün ile hat sanatı hakkında bir konuşma yaptık.

    Hocam hat sanatına ne zaman ve nasıl başladınız?

    Hattat Abdullah Gün18 yaşındayken Fatih Darüşşafaka Caddesi üzerinde Cedid Abdurrahman Kur῾an kursunda yatılı okurken hafta sonu tatilleri cumartesi günü öğleden sonraydı. Kursta Hüseyin Ay isminde bir hocamız vardı. Hocamız bize bir hat hocası getirdi. Dedi ki; hat dersini göstermeyen izine çıkamaz! Yani Hüseyin Ay hocamız zorunlu olarak bize bu yazıyı başlatmış oldu. Sonra yazılarımızı göstermeye başladık. En çok benim harflerimi beğendi, tabii hoşuma da gitti. Böyle olunca ben de tabiri caiz ise daha fazla gaza geldim, hocayı da çok sevdim. Ama arkadaşlarımız fazla rağbet etmedikleri için hocamız sonra gelmemeye başladı. Bu sefer izin günlerinde kurstan çıktığım zaman hocanın yanına ben gitmeye başladım. İşte bizim de hat maceramız böyle başladı. Daha sonra askerden gelince biraz daha ciddiye aldım ve Hasan Çelebi hocaya gittik bilahare de Ali Alparslan hocadan ders aldım.

    Efendim Kur῾an kursunda hâfızlık yaparken hat sanatına başladığınızı duyduk, peki hâfızlığınızın sanatınıza etkisini öğrenebilir miyiz?

    Şimdi okuduğumuz Kur῾an-ı Kerim῾deki harfler insanın ruhî yönünü mükemmel bir şekilde etkiliyor.Yani hattatlar o kadar güzel yazmışlar ki sanki levh-i mahfuzdan inmiş gibi bir his veriyordu. Sadece Kur῾an-ı Kerim değil İstanbul῾da yaşamak da hat῾ta ilgi duymaya ve kendini geliştirmeye bir vesiledir. İstanbul῾da her taraf bir açık hava müzesi gibi; bu da insanı haliyle etkiliyor. Yani hat sanatı cismani aletlerle yazılsa da ruhî yönü vardır.

    Türklerin hat sanatında bu kadar ilerleme kaydetmesini neye bağlıyorsunuz?

    Bunun en büyük vesilesi Osmanlı padişahlarının hat sanatına yaptıkları katkılar ve verdikleri önemdir. Resmi eğitim dairelerinde, mekteplerde, mimaride padişah ve halk hat sanatına çok önem veriyordu. Sarayda, orduda ve hükümet işlerinde çalışacak memurları yetiştirmeye mahsus olan ῾῾Enderun῾῾ mekteplerininde çok büyük katkısı vardır, buralarda özel yazı muallimleri bulunurdu. Hat sanatına katkılarından dolayı padişah olarak başa Fatih Sultan Mehmed῾i, hattat olarak da Şeyh Hamdullah῾ı koymamız gerekir.

    Hat sanatında en çok hangi meşk türünde ilerleme kaydettik?

    Türkler Osmanlı῾dan beri hattın bütün yazı çeşitinde en çok ilerleme kaydeden millet olmuştur, halen de en ileri seviyede yine Türkler bulunmakta... Ama geçmişte ‴Talik‴ yazıyı İranlı hattatlardan İmadül Hasenî῾den yani İmad῾tan öğrendik fakat ‴İmad‴ usülünü İranlılar terk edince Osmanlı bu yazıyı devam ettirerek geliştirmiştir. Şu anda İmad usülünün iki çeşidi vardır: Biri ‴İran talik‴i biri de ‴Türk talik‴idir. Hatta hocam şöyle bir şey anlatırdı; bizde İmad῾ı taklit eden Yesari (Mustafa İzzet) vardı. Bu hem solak hem de çolaktı. İranlılar biz bu yazıyı iyi yazıyoruz diye böbürlenirken Cenab-ı Allah onlara hem solak hem çolak bir adam gönderdi ve onlardan daha iyi yazdığı için onların hakkından geldiğini söylerdi, yani anlıyacağınız gibi Türkler hat sanatının bayraktarlığını elinde bulunduruyor.

    Hat sanatının yaygınlaşmasının ve gençlerin günümüzde bu sanata bu kadar ilgi duymasının sebebi sizce nedir?

    Büyük resim için tıklayınızSeksenli yıllardan sonra IRCICA῾nın ve diğer kuruluşların uluslararası hat yarışmaları düzenlemesi bu sanata ilgiyi artırmıştı. İstanbul῾da doksanlı yıllardan sonra Recep Tayyip Erdoğan῾ın belediye başkanı olduğu dönemlerde kurmuş olduğu İSMEK kursları ve günümüzde de belediye başkanının en ücra köşelere kadar yaygınlaştırdığı bu eğitimler, hat sanatına olan ilgiyi daha da arttırmıştır. Tabii sadece bu kuruluşlar değil şahsi olarak çok büyük gayretleri olan sanatkârlar da vardır. Bunların başında Hasan Çelebi hocanın, Hüseyin Kutlu hocanın, Ali Alparslan hocanın gayretleri, Uğur Derman hocanın neşriyatta yaptığı katkı ve basının ilgi duyması, gençlerin de geçmişe ve Osmanlı῾ya karşı sevgisi bu ilgiyi arttırmıştır.

    Sizin de bildiğiniz gibi Batılılar tarafından hat sanatına duyulan ilgi gitgide artıyor, siz bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Bizim hat sanatımız cismani aletlerle yazılan ruhani bir mühendislik olayıdır. Her ne kadar cismani aletlerle yazılsa da ruha hitap eden bir yönü vardır. Batılılar maddi olarak doyuma ulaşmış oldukları için ruha hitap eden şeylere ihtiyaçları var. Yani artık onları maddiyat doyurmadığı için bu gibi şeylere ilgi duyuyorlar. Bizim hat sanatımızın bir batılıyı nasıl heyecenlandırdığını güzel bir alıntı ile gösterelim:

    ‴Birinci Cihan Harbi῾nde askerlik münasebetiyle çalıştığım Macaristanlı ressam ve subay bir arkadaşım vardı, ara sıra İstanbul camilerini, müze ve kütüphanelerini birlikte gezer, her çeşit sanat eserlerini ziyaret ve tedkik ederdik. Bir gün, Sultanahmet Camii῾ndeki Melek Paşazade Ali Haydar Bey merhumun ta῾lik celisi ‴El-Kasibu habibullah‴ levhası önünde bulunuyorduk. Arkadaşım ona baktı da sonra bana dönerek:

    ῾Dostum! Bu sizin yazılarda bir hâl var. Çok dikkat ediyorum, ilk bakışta sâde bir renk, geometrik bir sessizlik, baktıkça harekete geçiyor, canlanıyor, cilveleniyor. Önce bir tatlı bakış, arkasından yavaş yavaş içe süzülen canlı bir akış, sessiz bir armoni içinde ruhu oynatan metafizik bir mûsiki var. Lâkin ondaki âhengi kulaklar duymuyor, içler dinliyor, dinledikçe bir başka âleme yükseliyor. Bakarken ne oluyor anlamıyorum, içimi içine çeken büyüleyici bir bir çehre, bir güzellik denizi, sevimli titreşimlerle gönlümü ferahlatan bir hava, derken bir melek sesi ve nefesi kadar gizli ve ılık okşayış ve sarılış içinde kalıyorum; o ben; ben o oluyoruz gibi bir şey oluyor, sizde de böyle şeyler oluyor mu?῾ demişti.‴ (Mahmud Bedreddin Yazır-Medeniyet Alemindeki Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem Güzeli)

    İnternet ve TV Hat sanatında kullanılabilir mi?

    Tabii ki kullanılabilir. Ben de www.kalemguzeli.org῾un koordinatörüyüm ve buradan hat eserlerini yayınlayıp faydalı olmaya çalışıyoruz. Bizim aslında Kalem Güzeli Derneği aracılığıyla hocası olmayan şehirlere internet üzerinden canlı bağlanıp ders vermek gibi bir projemiz var. Allah izin verirse bu projeyi gerçekleştirmeye çalışacağız. İnternet dışında şu anda bile mektupla hat eğitimi yapılıyor, talebe yazıyor hoca ise çıkartmasını yapıyor ve tekrar gönderiyor. Hatta bir talebem var, Ankara῾da öğretmenlik yapıyor. O da yazdığı yazının fotoğrafını çekiyor sonra internetten bizim adrese gönderiyor ben de altına çıkartma yapıyorum fotoğrafını çekip internet üzerinden ona göderiyorum, yani bu şekilde devam ettiğimiz talebelerimiz var. Ama mektupla da olsa talebenin hocanın el hareketlerini görmesi çok önemli.

    Hocam son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan modern hat hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

    Büyük resim için tıklayınızŞöyle bir şey söyleyelim bu soruya; geleneksel hat eğitiminden geçmeyen bir kişi yani belirli bir seviye yakalamadan böyle bir çalışma yaparsa çok komik bir durum ortaya çıkar. Dediğim şekildeki bazı kişilerin modern hat diye yazdıkları yazıları görünce çok rahatsız oluyorum. Benim dediğim bir kaç modern hat yazı tarzının dışında abuk subuk çeşit üretmek isteyenlerdir. Ama alt yapısı sağlam bir kişi modern hatla uğraştığı zaman gerçekten takdir edilecek eserler ortaya çıkarıyor. Bu konuda yıllarca emek veren hat sanatçılarımızdan Ali Toy ve Savaş Çevik var. Bu sanatçılar yazdığı zaman gerçekten modern şekli hat῾ta yakıştırdığını görüyoruz. Ama böyle hiç bir alt yapı olmadan, onu hazmetmeden bu iş yapmaya kalktığın zaman olmuyor, yakışmıyor.

    Hat sanatının okullarda seçmeli ders olarak verildiği yerler var mı, varsa sizin bildikleriniz nelerdir?

    Var. Zaten İmam Hatiplerde, İlahiyat Fakültesinde seçmeli ders olarak gösteriliyor. Bir de Fatih῾te Geleneksel Sanatlar Lisesi var orada da böyle bir sistem var.

    Sanat hayatınızda bir çok değerli eser verdiniz, bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz Fatih Camii türbe giriş kapısı yazınızdır. Böyle mübarek bir mekânın girişinde yazınızın bulunmasının sizde hissettirdiği duyguyu bizimle paylaşır mısınız?

    Senin de dediğin gibi; böyle mübarek bir yerin başındaki yazının bana ait olmasının hissettirdiği manevi duygu anlatılmaz. Bu yazıyı da ben genç yaşımda yazmıştım, Fatih Sultan Mehmet Han῾da İstanbul῾u genç yaşta feth ettiği için böyle bir etki yapmış olabilir, yani böyle bir mukayese yapılması hoşuma gider. İşte bu yazının Fatih Sultan῾a komşu olması beni her zaman heyecanlandırmıştır. Yani bazen yazımıda kıskanmışımdır Fatih Sultan Mehmed῾e komşu olması hasebiyle. Bazen kendi kendime derim ben öldükten sonra da komşu olursam ne mutlu bana.

    Hocam biz yeni nesil gençler olarak herkesin bildiği gibi çok sabırsızız, hat ise en çok sabır gerektiren sanatlardan biri. Hem hat῾ta ilgi duyuyoruz hem de sabırsızız, bizim bu çelişkiyi gidermemiz için nasıl hareket etmemiz gerekir?

    İlk önce bu sanattaki sevgiyi yakalamak lâzım kısacası âşık olmak lâzım. Aşk olmadan meşk olmaz, yani bir şeyi sevdiğimiz zaman zaten arkasından sabır, inatçılık biz istemesek de gelir. Aslında bir işi severek yaptığında sabrı unutursun yani yaptığın işi sevdiğin için sabra gerek kalmaz. Yapacağımız her şeyde aşk ve sevgi lâzım. Bu şekilde düşünülürse her iş yolunda gider.

    Bu sanatla uğraşanlar nasıl hareket etmeli?

    Büyük resim için tıklayınızÄ°lk önce iyi bir hoca seçmeli yani hocasının hocası kim diye etraflıca araÅŸtırması gerekiyor. Bazen rast geliyorum da iÅŸin tam ehli olmayan bazıları ben hattatım diye meydana çıkıyor ve gençler de bunların peÅŸine düşüyor. Ä°ÅŸte bu gibi ÅŸeylere çok dikkat etmek gerekir. Bir de bu sanata ilgi duyanlar biraz istikrarlı davranmalı. Eskiden hocalarımız bize, ‘Bana gayretli talebe deÄŸil istikrarlı talebe lâzım῾ derdi. Talebe kabiliyetli olabilir ama devam etmezse hiç bir iÅŸe yaramaz hatta ben kabiliyetliyim diye enaniyete kapılırsa bütün emekleri boÅŸa gider ve körelir. Son olarak da talebeler aÅŸkla ÅŸevkle bu sanata sarılmalı sonra ‴Fe iza azemte fe tevekkel alellah‴ın sırrına göre hareket etmeli azmetmeli gayret etmeli ondan sonra tevekkül etmeli yılmadan harflerin üzerine gitmeli. Yani daha güzeli yakalamak için insan kendine güvenmeli ben bunu yapabilirim demeli, benim kabiliyetim yok deyip kolaycılığa kaçmamalılar.

    Hocam son olarak da sanat hayatınızda başınızdan geçen bir olayı bize anlatır mısınız?

    Öyle özel olarak başımdan geçen bir olay yok. Zaten her yazdığım yazı benim için ayrı ayrı bir olay ve hatıradır. Hepsi bende büyük bir iz bırakır. Genellikle de böyle sanatçıların ruh yapısı onun sermayesidir. Bir bakarsın şarkıcı güzel bir şarkı söyler, nedir işte bu sanatçının geçmişten kalan bir yarası vardır söylerken yaşar, heyecanla söyler yani oraya ruh halini yansıtır. O bakımdan o andaki durumum neyse meselâ; bir gün güzel bir eser, bir şaheser görürüm hoşuna gider ‴Ah minel Aşk‴ ῾yazarım bazen ruhum sıkılır hatta bir şarkı vardır; ‴Kime halim diyeyim kime feryad edeyim‴ ῾bunu son zamanlarda yazdım gerçekten kime derdimi arz etmek istiyorsam bu yazı ona nasip oldu. Bazen bir şiir görürürüm hoşuma gider onu yazarım. Mesela; ‴῾Bilmem niye aşikan utansın, bigane-i aşk olan utansın‴ yani; âşıklar niye utansın, aşka ilgizsiz kalan utansın diye yazarım. Bu Adanalı Ziya῾nın şiirinden bir kesit. Yani bazen de sadece sözler olmaz ayet-i kerimeler olur insanın ruhu sıkıldığı zaman okunacak dualar vardır onları yazarım, yani dedğim gibi ruh halim nasılsa ona göre yazarım.

    Aziz hocam bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz, çok istifade ettik.

    Ben de size teşekkür ederim. Yararlı olabildiysem ne mutlu bana.

    Kaynak: www.sanatalemi.net, Ali Ä°mran Durman, 14.06.2010.

     

     

     

    Sonraki içerikSonraki içerik

    Hattat Abdullah Gün menüsüne ait diger içerikler...

    1. Abdullah Gün ile Mülâkat - Ali İmran Durman
    2. Hattat Abdullah Gün ile Hasbihal - TVNet, N῾aber Programı

     

    
    Site Hakkında

    ARAMAARAMA
    Hat Eserleri Galerisi


    Hat Eserleri Galerisinden...

    2 Kıta - Hadis-i Şerifler - Eseri büyük olarak görmek için tıklayınız

     
     
    
    Sayfa başına dön Bu sitede yer alan eserlerin tüm hakları sahiplerine aittir. Sahiplerinden izinsiz kopyalanamaz,
    çoğaltılamaz ve başka mecralarda yayınlanamaz. Tüm hakları Yayın sponsoru: OrtaklarWeb tasarım: Korelasyonsaklıdır.

    Kalem Güzeli - www.kalemguzeli.org 2008 - 2024